nehir terzioglu

Nehir Terzioğlu

Merhaba ben Nehir Terzioğlu dışarıdan sıradan gözüken fakat pek de sıradan olmayan bir aileden geliyorum. Böyle dememin sebebi ailemde herkesin hemen hemen bir sanatçı olması -tabii ki bu benim gözümde- annemin resimden tutun mozaiğe, moda tasarıma, fotoğrafçılığa, diksiyona kadar birçok yeteneği var. Abimin ise mükemmel bir kalbi var ve o eski basketbolcu. Babam ise bir o kadar güçlü ve cesur ve de eski futbolcu. Bunları anlamamın sebebi arkamdakilerin ne kadar güzel, güçlü, cesur ve çalışkan olduklarını bir kez daha kendime hatırlatmak istemiş olmam. Geçmiş insanın peşini öyle kolay bir şekilde bırakmıyor, bırakmamalıdır zaten… Bir an gelir geçmiş ansızın karşımıza çıkar. İşte o zaman tekrar hatırlarsın geride bıraktıklarını; bazılarını geri getiremezsin ama bazıları vardır gelecekte çok daha iyisisi yaparsın. Resim çizmeyi uzun bir süre önce bırakmıştım. Kendimi çok yalnız hissettiğim bir an olmuştu ve tekrar çizmeye başladım şimdi çok daha iyi ve profesyonel bir şekilde resim çiziyorum. Ortaokul zamanındayken resim yarışmalarına katıldım hep fakat bir başarı elde edemedim. Bu durum canımı oldukça sıkmıştı. Liseye geçtiğimde okulun en iyi resim çizen kişisi olduğumu söyledi resim hocalarım. 12. sınıfa geçtiğimde sınıfın duvarları, arkadaşlarım odalarının duvarları ve hatta sınıf hocamın bile duvarları benim çizdiğim resimlerle dolu hep. Şu anda GÜLÜMSEYEN KADINLAR RESİM YARIŞMASI’NA katılmayı planlıyorum. Gezmeyi de resim çizmek kadar çok severim. Gezerken şehrin gürültüsünden uzak durmak için müzik dinlerim. Müzik, olmazsa olmazlarım arasında. Biraz acayip gelecek ama ıssız yerleri, ormanları, boş alışveriş merkezlerini gezmeyi çok severim, gezerken de fotoğraf çekmeye bayılırım. Bir diğer özelliğim ise yemek yapmak. İlk olarak pasta yapmakla başladım sonra çeşit çeşit tatlılar daha sonra dünya mutfağına açıldım. Uzak Doğu mutfağı, Meksika mutfağı, İtalyan mutfağı… Bu süre zarfında kendimi çok geliştirdim. Reçetesi bana ait olan ve herkesin hem de herkesin bayıldığı bir kurabiye yaptım. Bu tarifim her yıl daha çok gelişiyor ve güzelleşiyor. Ortaokul sonda büyük bir hevesle okçuluğa yazıldım ilk atışımda tam sarıdan vurmuştum hedefi, antrenörüm şaşırmıştı. Kendimi 3 ayda oldukça geliştirmiştim ama ailevi nedenlerden dolayı bırakmak zorunda kaldım. Keşke zorunda kalmasaydım… Şimdilerde milli takımda olabilirdim belki her neyse… Çünkü okçuluğa tekrar başladım. Kendi paramla kendi ok ekipmanlarımı aldım. Kötü biten bir şeyin çok daha güzel bir başlangıcı olabileceğine inanmıyordum. Ama şu an da çok güzel bir kulüpte lisanslı okçuluk yapıyorum. Bu yıl bomba bir şekilde yarışmalara hazırlanacağım. Ayrıca iki cana yakın ve çılgın kaplumbağam var. Kedilerim de vardı fakat şimdi onlar çok uzakta… Hayvanlara olan düşkünlüğüm bebeklikten beri vardı. Küçüklüğümde hep harçlıklarımla kedilere süt mama alırdım. Hayvanlar bu dünyaya gelmiş tek güzel varlık bence. Keşke onların kıymetini daha çok bilebilsek. İleri zamanlarımda birçok hayvan sahiplenmek istiyorum, onlara bir yuva ve güzel bir hayat vermek istiyorum. Asıl konuya gelelim “Neden turizm rehberliği bölümünü seçmeliyim?” diye kendime çok soru sordum. O anda geçmişimden bir gezi aklıma geldi. Ailemle birlikte gittiğimiz Bursa gezisi sırasında yabancı turistlere Bursa’nın bin bir çeşit güzelliklerini anlatan bir rehber görmüştüm ve herkes rehberi pür dikkatle, büyük bir heyecanla, şaşkınlıkla, dinliyordu. Ben de böyle birisi olmak istiyorum dedim içimden ve Halil Bekmezci Anadolu Lisesi’ne başladım. 9. sınıftan beri hep dil bölümünü okumak istedim ve dil bölümü okumaya karar verdim. Şahane bir öğretmenle ve arkadaşlarla, dolu dolu 2 yıl geçirdim. Onlar olduğum kişiyi daha da cesur yapmama yardımcı oldular. İngilizcem bir o kadar gelişti mi orası bir muamma. Çok sevdiğim bir dizinin sözü var “O gemi kesin gelecek bir gün” benim içinde o gemi Gelişim Üniversitesi. Beni bir anda kendisine çekti. Kendimi bu okulda hayal ettim ve ilk defa gözlerimi kapadığımda o hayali gerçekten yaşamış gibi oldum. Bu bursa başvurma amacım ise emeklerimin karşılığını almak, kendimi daha çok geliştirmek istiyor olmam ve her şeyin sadece sınav olmadığını kanıtlamak istiyor olmam. Bu yolda doğru bir karar verdiğime tüm kalbimle inanıyorum. Hayallerimin peşinden gitmeyi ve tek dahi kalsam yılmadan devam edeceğime de bir o kadar eminim. Gelişim Üniversitesi ailesine COME TO GELİŞİM programını çıkardıkları için tüm kalbimle teşekkürlerimi sunuyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Fill out this field
Fill out this field
Lütfen geçerli bir e-posta adresi yazın.
You need to agree with the terms to proceed